Okul öncesi dönem çocuklarının kelime dağarcıklarının sınırlı olması (alıcı dil) bu yaş çocuğunun kendini konuşarak ifade etmesini(ifade edici dil)güçleştirmektedir. Dolayısıyla hem duygusal hem de davranışsal problemleriyle başa çıkmada sadece psikolojik danışma yeterli olmayabilir. Okul öncesi dönem çocuğunun kendi dünyalarında olup bitenleri oyunlar aracılığıyla ve/veya sembolik araçlarla (Örn. oyun hamuru, resim, oyuncaklar gibi) aktarmaları duygusal ve davranışsal problemleri olan çocuklarla çalışırken oyun terapisini kullanmanın etkili olabileceğini göstermektedir. Kısacası yetişkinler için danışmanlık ne ise çocuklar için de oyun terapisi odur.
Çocuğun duygularını ve yaşadıkları çatışmaları dışa vurma fırsatı sağlayarak, bunların fark edilmesini ve çözüm yolları bulunarak baş edilmesini sağlar.İlişkilerde güçlü bağ kurabilmelerine, duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine, zihinsel ve fiziksel beceriler geliştirmelerine ve etkili sosyal beceriler geliştirilmelerine yardımcı olur. Oyunun iyileştirici etkenlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
Terapi sürecinin üç temel aşaması vardır. İlk seansları içeren uyum ilişkisi geliştirme, üç aşamanın en uzunu olan derinlemesine çalışma ve son aşama olan sonlandırma aşamasıdır.
Ortalama 6 ile 8 seans sürebileceği tahmin edilen oyun terapisinde kesin bir seans sayısı belirtmek doğru olmayacaktır. Oyun terapisinin kaç seans süreceği bireylerin yaşadıklarına ve bireysel ihtiyaçlarına yönelik tespit edilmektedir. Her bireyin yaşam olayları farklı olduğundan dolayı, süreç içinde karar verilmektedir.